Her şeyin sonu ölüm derler?
Peki ben neden şu an buna inanmıyordum?
Ölüm gerçekten de bu kadar abartılacak ve korkulacak bir şey miydi?
Parmak uçlarım saçlarımın köklerini soyarken elime takılan kırık bir kökü canımın acısını umursamadan çekip kopardım. Kafamın içi gördüğüm kabuslardan dolayı allak bullakken bu dışına da yansımıştı. Sonuç olarak sürekli dökülen saçları ve bunu engellemek yerine onları daha çok yolan bir ben vardım.
Başımda hiç saçım kalmadığında mı ölüm daha yakın olurdu, yoksa bir gece uykuya yattığımda uyanamadığımda mı?
Yıllar gibi geçen gecelerin aksine gündüzlerim kısa olurken yine bir günün sonuna gelmiştim. Parmaklarımın arasında doktorumun bu sabah verdiği “yeni” ilacım dururken gözlerim duvarlarıma yapıştırmış olduğum resimlerdeydi. Her gece kabus görünce canavarlarımı çizmek beni rahatlatır zannetmiştim. Sanki düşmanımı tanırsam daha kazançlı olurdum.
“Acaba bu gece hanginizden kaçmak için yalvaracağım?”
Parmaklarım arasındaki ilacı tek yudumda suyla birlikte mideme gönderdikten sonra yorganı üstüme çekmiş, soluk olan ışığımı da kapatmıştım.
Gözkapaklarımın arasındaki perde yavaşça açılıp beni beyaz ışıklarla dolu bir odaya çektiğinde kabusun yavaşça başladığını anlayarak sakin kalmaya odaklanmıştım.
Başımın üstündeki beyaz ışığın aksine etrafım sisle doluydu. Şu an bir mezarlıktaydım ama bunda bir sorun yoktu. Ölmeye çalışan birisi olarak mezarlıktan korkacak değilim.
Bedenimin kontrolü geldiğinde koşmaya başladım. Yürümek gibi yavaş eylemlerin kabuslarımda bıraktığı etki olumlu değildi.
Peşimde hiçbir şey yoktu ama ben bir binanın içerisindeydim. Katların arasındaki mesafeler yakınken merdivenleri atlaya atlaya çıkıyordum. Derken köşede bir karartı belirdi. Gözlerimi o tarafa çevirdiğimde resimlerden hangisinin karşımda olduğunu anlamaya çalışıyordum.
Kısılmış gözlerim avcısının ne olduğunu çözmeye çalışırken karşımdaki karartı ışığa doğru iki adım öne çıktı.
Gözlerim, gözleri ile karşılaştığı anda kalbim sonsuz bir korku ile dolarken geriye doğru bir adım attım, çünkü avcım kendimdim.
Ve anladım ki kendimi ancak kendi ellerimle öldürdüğüm zaman bu kabustan kurtulacaktım.
Peki bunu yapacak cesaretim var mıydı?