Suyun üzerinde hareketsiz duran bir köpük gibiyim sevgili dostum. Dokunsalar ağlarım belki, emin değilim. İçim içimi yiyor ama ben yerimden kalkıp kimseye bir şey diyemiyorum.
Sanki…
Sanki içimdeki kelebek kozasından çıkmaktan korkuyor.
Belki çıktığında onu kozası gibi koruyamayacağımı biliyor da çıkmıyordur.
Bilmiyorum.
Aslında biliyor musun, seninle çok benziyoruz. Sen ne kadar naif ve hassassan ben de bir o kadar hassasım. Yani sana karşı.
Gerçeklerimi bilmen konusunda sana yazdığım şeyler benim için o kadar hassas konular ki.
Anlatsam sadece sen anlarsın diye sana yazıyorum.
Uzun zamandır bunu sana yazmak için bekliyorum sevgili kelebek…
Sen beni bu iki günlük hayatında anlayan tek dostumsun.
Beni mutlu eden sırdaşımsın.
Evet sana bu zamana kadar hep içimdeki kötülükleri, üzüntüleri yazdım ama şu bilmek istiyorum.
Mutlu oldun mu köpük?
Dostum olduğunu okuduğunda?