Hayatta kısa süreliğine de olsa yaptığımız bazı şeyler vardır. Bazen bunlar bizim kurtuluşumuz olurken, bazen de asla başımıza gelmemesi gereken hatalara yol açarlar. Peki ya bunların olmasını nasıl engelleriz, ya da asıl soru bunları engellemek istiyor muyuz?
İnsanı insan yapan içinde sürekli savaştığı iki yönüdür. Bir tarafımız iyiliğin getirdiği mutlulukla sefa sürerken diğer tarafımız kendisini korumak amacıyla çevresine kendini kapatmış durumdadır. Tabii her şey asla bu kadar basit olmaz. Sonuçta kötü veya iyi olarak nitelendirdiğimiz duygudan bir tane yok değil mi? Ya da bu duygular neye göre kime göre iyi veya kötüler? Yıllar boyunca insanların konuştukları şeyler yüzünden her şey belli bir kalıba girmişken neyi, nasıl ayırt edeceğimize nasıl karar verecektik ki?
İşte bugün burada sizlerle tam olarak bunu paylaşmak istiyorum. Dile getirilmemiş ya da bakış açısı yüzünden linç yemiş duyguları, olayları konuşacağız. Buraya içimiz dökeceğiz; kimsenin baskısı altında olmadan, ne düşünürler diye umursamadan.
Şimdi senden istediğim sevgili okurum, bunları okumak istediğinden emin olman. İçine dalıp okuyacağın bu satırlardaki sorulara cevabın olabilecek mi ya da onları çözebilip beni anlayabilecek misin?
En önemlisi de… kendinin farkına varabilecek misin?